Her yöne doğru uzanan, her biri milyarlarca yıldız içeren milyarlarca galaksiyle dolu, uçsuz bucaksız, sessiz bir evren. Orada bir yerlerde, kozmik vahşi doğada, başka bir uygarlık olabilir mi? Belki de bizden çok daha gelişmiş, gece gökyüzüne bakıp aynı soruyu soran başka varlıklar olabilir mi? Yalnız mıyız?
Bilim insanlarını onlarca yıldır harekete geçiren bu soru, yeni ve büyüleyici bir dünya dışı zekâ arayışının (SETI) da merkezinde yer alıyor. Ancak bu kez mesele sadece kendi Samanyolu’muzu taramak değil. Hayır, bu kez bilim insanları çok daha uzaklara, 2,800 uzak galaksiye bakıyorlar. Peki kullandıkları araç? Batı Avustralya’nın uzak çöllerinde güçlü bir radyo teleskop dizisi.
Tekno-imzaların Peşinde
Ayrıntılara girmeden önce, bilim insanlarının aslında ne aradıklarından bahsedelim. Teknosinyal terimi uzaydan tespit edilebilecek herhangi bir teknoloji işaretini ifade eder. Şöyle düşünün: Uzaylı bir uygarlık uzak bir yıldızdan Dünya’ya bakacak olsa, radyo ve televizyon yayınlarımızı, hatta belki de geceleri şehirlerimizin ışıltısını algılayabilir. Bunların hepsi gezegenimizde akıllı yaşamın var olduğunu gösteren teknolojik işaretlerdir.
Daha Fazla Oku 👇
SpaceX Starship 5.Uçuş: Super Heavy ‘chopsticks’ Tarafından Yakalandı!
Galaksimizin Merkezindeki Kara delik Çok Hızlı Dönüyor Peki Neden?
Parker Solar Probe İnsanlığın Yaptığı En Hızlı Nesne Unvanını Alıyor
Ancak işin püf noktası şu: Bir uygarlık ne kadar uzakta olursa, onu tespit edebilmemiz için teknolojilerinin de o kadar gelişmiş olması gerekir. İşte burada Kardashev Ölçeği devreye giriyor.
Kardashev Ölçeği: Uygarlıkların Ölçülmesi
Kardashev Ölçeği, uygarlıkları kullanabildikleri enerji miktarına göre sınıflandırmanın bir yoludur.
- Tip I uygarlıklar kendi gezegenlerinde mevcut olan tüm enerjiyi kullanabilirler.
- Tip II uygarlıklar tüm yıldızlarının enerjisini kullanabilirler.
- Tip III uygarlıklar ise tüm galaksilerinin enerjisini kontrol edebilirler.
Şu anda insanlık 0. Tip bir uygarlık olarak kabul ediliyor – henüz birinci seviyede bile değiliz. Ancak eğer dışarıda Tip II ya da Tip III’e ulaşmış uygarlıklar varsa, Dünya’dan tespit edilebilecek büyük miktarlarda enerji üretiyor olabilirler. Ve bilim insanlarının bulmayı umdukları da tam olarak bu.
Murchison Geniş Alan Dizisi: Arama için Yeni Bir Araç
Teknosinyal arayışı geleneksel olarak kendi galaksimiz Samanyolu’na odaklanmıştır. Ancak SETI Enstitüsü, Berkeley SETI Araştırma Merkezi ve Uluslararası Radyo Astronomi Araştırma Merkezi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen bu yeni çalışma, işleri bir üst seviyeye taşıyor. Araştırmacılar Batı Avustralya’nın ücra bir köşesinde bulunan Murchison Widefield Array (MWA) adlı radyo teleskobunu kullanarak 2.800 galaksiyi aynı anda tarıyorlar.
MWA, hayal edebileceğiniz devasa, çanak şeklindeki teleskoplardan biraz farklıdır. Bunun yerine, daha çok çöl boyunca yayılmış bir metal örümcek koleksiyonuna benziyor. Ancak görünüşünün sizi yanıltmasına izin vermeyin; bu dizi inanılmaz derecede güçlüdür. Geniş görüş alanı ve düşük frekanslarda tarama yapabilmesi onu uzak galaksilerden gelen zayıf sinyalleri tespit etmek için mükemmel bir araç haline getiriyor.
Neden 2,800 Galaksi?
Neden 2.800 galaksiye odaklanıldığını merak ediyor olabilirsiniz. Araştırmacılar, evrenin dört bir yanından kataloglanmış milyonlarca nesneyi içeren NASA/IPAC Ekstragalaktik Veritabanını (NED) tarayarak işe başladılar. Araştırmalarını MWA’nın görüş alanı içinde gözlemlenebilecek galaksilerle, özellikle de Vela adı verilen bir süpernova kalıntısının yakınındaki 400 derecelik bir gökyüzü parçasıyla daralttılar. Bu bölge, Dünya’dan uzaklıkları ölçülmüş olan 1.300’ü dahil olmak üzere bilinen 2.800 galaksiyi içermektedir.
Düşük Frekanslı Sinyallerin Araştırılması
Bu çalışmanın en önemli yönlerinden biri düşük frekanslı radyo sinyallerine odaklanmasıdır. Araştırmacılar 98 ila 128 MHz aralığındaki sinyalleri taradılar; bu frekanslar potansiyel olarak gelişmiş uygarlıklar tarafından yayılıyor olabilir. Araştırmacılar 18 gün boyunca 17 saatten fazla veri toplayarak teknosinyallere dair herhangi bir işaret olup olmadığını analiz ettiler.
Sonuç ne oldu? Biraz karışık bir durum söz konusuydu.
Uzaylı Sinyali Yok… Henüz
Verileri analiz ettikten sonra araştırmacılar uzaylı teknolojisine dair kesin bir işaret bulamadılar. Ne bir teknosinyal, ne de uzak uygarlıklardan gelen bir radyo yayını. Ancak bu aramanın başarısız olduğu anlamına gelmiyor. Aslında ekip, bulgularının gelecekteki aramalar için önemli sınırlar belirlemeye yardımcı olacağını söylüyor.
Ne tür sinyallerin tespit edilemediğini belirleyerek, yöntemlerini geliştirebilir ve gelecekteki çalışmalarda uzayın farklı frekanslarına veya bölgelerine odaklanabilirler. SETI Enstitüsü’nden Dr. Chenoa Tremblay ‘in ifadesiyle, “Hiçbir sinyal tespit edilmemiş olsa da, Samanyolu’na uzaklığı bilinen 1.317 galaksi üzerindeki verici gücüne katı sınırlar koyduk.”
Başka bir deyişle, bilmediklerimiz hakkında daha fazla şey öğreniyoruz ve bu bilimsel süreçte çok önemli bir adım.
Uzaylı Medeniyetler Arayışında Sırada Ne Var?
Peki, sırada ne var? Araştırmacılar şimdiden gelecekteki çalışmalara bakıyorlar. Murchison Geniş Alan Dizisi, dünya dışı zekâ arayışında sadece bir araç ve teknoloji ilerlemeye devam ettikçe, uzak galaksilerden gelen zayıf sinyalleri tespit etme yeteneğimiz de artacak.
Gelecekte, Çok Büyük Dizi (VLA) ve MeerKAT gibi daha güçlü teleskoplar, daha da fazla hassasiyet ve kapsama alanı sunarak arayışa katılacak. Bu aletler daha da uzak mesafelerde daha da fazla galaksiyi taramamıza yardımcı olabilir ve gelişmiş bir yabancı uygarlıktan gelen o zor sinyali bulma şansımızı artırabilir.
Çalışmanın ortak yazarlarından Curtin Üniversitesi’nden Profesör Steven Tingay şunları söyledi: “MWA, yıldızların ve galaksilerin astrofiziğini incelemek için aynı verileri kullanırken, akıllı medeniyetler ve teknolojik imzalar için Evreni keşfetmenin yeni yollarını açmaya devam ediyor. Bu çalışma yeni ve özgün olmakla birlikte, gelecekte daha güçlü teleskoplarla yapılacak gözlemlerin de önünü açıyor.”
Büyük Soru: Yalnız mıyız?
Günün sonunda, soru hala geçerli: Evrende yalnız mıyız? Henüz bir cevabımız yok, ancak her yeni çalışmayla biraz daha yaklaşıyoruz. Yabancı uygarlık arayışı uzun ve zorlu bir süreç, ancak aynı zamanda zamanımızın en heyecan verici bilimsel çabalarından biri.
Sonunda başka bir uygarlıktan gelen bir sinyal tespit ettiğimiz günü hayal edin – bizim gibi yıldızlara bakıp yalnız olup olmadıklarını merak eden varlıklardan gelen bir mesaj. Bu her şeyi değiştiren, kozmostaki yerimizi yeniden tanımlayan bir an olurdu.
O zamana kadar arayış devam edecek. Ve kim bilir? Belki de tespit edeceğimiz bir sonraki sinyal bu soruyu sonsuza dek yanıtlayan sinyal olacaktır.
Uzaylı Uygarlıkların Araştırılması Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Teknosinyal nedir?
- Tekno-imza, uzaydan tespit edilebilecek herhangi bir teknoloji işaretidir. Buna radyo sinyalleri, lazer emisyonları ve hatta büyük ölçekli endüstriyel süreçlerin ürettiği ısı da dahil olabilir.
Kardashev Ölçeği nedir?
- Kardashev Ölçeği, medeniyetleri kullanabildikleri enerji miktarına göre kategorize etmenin bir yoludur. Tip I ‘den (gezegensel uygarlıklar) Tip III ‘e (galaktik uygarlıklar) kadar uzanır.
Murchison Geniş Alan Dizisi nedir?
- Murchison Widefield Array (MWA) Batı Avustralya’da bulunan bir radyo teleskoptur. Uzak galaksilerden gelen potansiyel teknosinyaller de dahil olmak üzere zayıf radyo sinyalleri için gökyüzünü taramak için kullanılır.
Neden 2.800 galaksiye odaklanıldı?
- Araştırmacılar, MWA’nın görüş alanı içinde gözlemlenebilecek 2.800 galaksi içeren bir uzay bölgesi seçtiler. Bu, aynı anda birden fazla galaksiyi taramalarına olanak tanıyarak bir sinyal tespit etme şansını artırıyor.
Çalışmada uzaylı uygarlıklara dair herhangi bir işaret bulundu mu?
- Bu çalışmada kesin bir tekno-imza tespit edilmedi. Bununla birlikte, bulgular gelecekteki araştırmalara rehberlik edecek ve gelişmiş uygarlıklardan gelen potansiyel sinyalleri tespit etmek için kullanılan yöntemleri iyileştirmeye yardımcı olacaktır.
Bir yanıt yazın