19 Ocak saat 00:49’da Falcon 9 roketi ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’yı taşıyarak uzaya fırlatıldı. 21 Ocak Cumartesi günü 13:45’te kenetlenme gerçekleştirildi ve uzay serüveninde Türkiye için yepyeni bir sayfa açılmış oldu. Ben bu yazıyı hazırlarken, kendisi Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) deneyleri üzerinde çalışıyor olsa gerek. Gezeravcı, istasyonda toplam 13 deney gerçekleştirecek. Bu deneylerin niteliği ve amaçları pek çok kişinin merakını uyandırmış durumda. Bu yazıda, bu deneylerine şöyle kısa bir bakacak ve Gezeravcı’nın görevinin önemini keşfedeceğiz.
Liftoff for #Ax3 🚀
— Axiom Space (@Axiom_Space) January 18, 2024
The first all-European commercial astronaut mission has lifted off! Go #Ax3 pic.twitter.com/ihFElmx14q
O halde gelin bu kozmik yolculuğa çıkalım ve Gezeravcı’nın uzayda kalacağı süre boyunca yapacağı 13 deneyi keşfedelim.
Seçim Süreci
Deneyler başlamadan önce bir teklif çağrısı yapıldı ve çeşitli akademisyen ve araştırmacılar deney önerilerini sundu. Bu öneriler, Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK Uzay uzmanları tarafından bilimsel katkı, değer, maliyet, zaman çizelgesi, uygulanabilirlik ve Uluslararası Uzay İstasyonu altyapısına uygunluk gibi faktörler göz önünde bulundurularak değerlendirildi. Çok sayıda teklif arasından tüm kriterleri karşılayan 13 deney seçildi.
İşte Seçilen 13 Deney:
UYNA: Uzay için Yeni Nesil Alaşımlar
Bu deneyde, uzay uygulamaları için yüksek sıcaklığa dayanıklı alaşımlar geliştirmek amacıyla mikro yerçekiminin malzemelerin erime ve katılaşma süreçleri üzerindeki etkileri araştırılacaktır.
gMETAL: Mikro Yerçekimi Altında Bir Akışkan İçindeki Katı Faz Parçacıklarının Dinamiği
Bu deney, mikro yerçekiminin kimyasal olmayan reaksiyon koşulları altında katı parçacıklar ve sıvılar arasında homojen bir karışım oluşumu üzerindeki etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Amaç, uzay araçlarındaki tahrik sistemlerinin verimliliğini artırmaktır.
UzMAn: Uzay Görevleri için Mikroalgal Yaşam Destek Üniteleri
Bu deney, mikro yerçekimi ortamında mikroalg türlerinin büyümesini ve direncini incelemeye odaklanmaktadır. CO2 yakalama ve O2 üretme yeteneklerini inceleyerek, bu araştırma uzun süreli uzay görevleri için bir yaşam destek sistemi geliştirmeyi amaçlamaktadır.
EXTREMOPHYTE: Halofit Schrenkiella Parvula’nın Uzaydaki Tuz Stresine Tepkisinin Araştırılması
Bu deney, A. thaliana ve S. parvula (tuz göllerinde bulunan endemik bir bitki türü) arasındaki etkileşimi, yüksek tuzluluk ve mikro yerçekimine karşı toleransları açısından incelemeyi amaçlamaktadır. Bulgular, Ay ve Mars topraklarının yüksek tuz ve metal içeriği gibi dünya dışı üslerde toprak kalitesinin iyileştirilmesine ve astronotlar tarafından çeşitli atık maddelerin arıtılmasına potansiyel olarak katkıda bulunabilir.
METABOLOM: Uzay Görevleri Sırasında Astronotlardaki Metabolomik/Transkriptomik Değişikliklerin Analizi ve Ulusal Omik Veri Setlerinin Oluşturulması
Bu deney, uzay görevleri sırasında düşük yerçekimi, uzay radyasyonu, değişen fiziksel aktivite, beslenme sorunları, uyku yoksunluğu, yüksek G-kuvveti ve hiperoksinin astronotlar üzerindeki etkilerini araştırmaya odaklanmaktadır. Bu çevresel faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan fizyolojik ve biyokimyasal değişiklikleri analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Miyeloid – Radyasyonun Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkisinin Çözülmesi
Uzayın zorlu koşullarında astronotlar, sağlıkları üzerinde zararlı etkileri olabilecek yüksek düzeyde radyasyona maruz kalmaktadır. Gezeravcı’nın yürüteceği deneylerden biri, radyasyonun bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini incelemeye odaklanıyor. Deney özellikle, uzay yolculuğu gibi kronik enflamasyon durumlarında yüksek miktarlarda üretildiği bilinen miyeloid baskılayıcı hücrelerin seviyelerini ve etkilerini ölçmeyi amaçlıyor. Bilim insanları, bu hücrelerin bağışıklık tepkisini baskılamadaki ve iltihaplanmayı teşvik etmedeki rolünü anlayarak, radyasyona maruz kalmanın astronotlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmeyi umuyor.
MESSAGE: Mikro Yerçekimi İlişkili Genetik Bilim Görevi (MiMisyon) – Uzaydaki Genlerin Sırlarını Açığa Çıkarmak
Uzayın mikro yerçekimli ortamı, insanlar da dahil olmak üzere canlı organizmalar üzerinde derin bir etkiye sahiptir. MiMisyon deneyinde Gezeravcı, yerçekiminin yokluğundan doğrudan etkilenen genleri araştıracak. Bilim insanları bu genleri tanımlayarak, yerçekiminin gen ifadesini ve hücresel işlevi nasıl etkilediğinin gizemlerini çözmeyi amaçlıyor. Bu bilgi, sadece uzay araştırmaları için değil, aynı zamanda Dünya’daki yaşamın temel mekanizmalarını anlamak için de geniş kapsamlı etkilere sahip olabilir.
AlgalSpace – Uzayda ve Antarktika’da Mikroalg Yetiştiriciliğinin Karşılaştırmalı Çalışması
Mikroalgler, oksijen üretimi, gıda takviyesi ve su kalitesinin iyileştirilmesi de dahil olmak üzere uzaydaki yaşam destek sistemlerinin çeşitli yönlerinde çok önemli bir rol oynamaktadır. AlgalSpace deneyi mikroalglerin uzay, Antarktika ve ılıman bölgelerdeki büyüme modellerini karşılaştırmayı amaçlıyor. Bilim insanları, mikroalglerin farklı ortamlardaki adaptasyon kabiliyetlerini ve üretkenliklerini inceleyerek, uzun süreli uzay görevleri sırasında sürdürülebilir kaynak üretimi için kullanımlarını optimize etmeyi umuyor.
CRISPR-GEM – Mikro Yerçekimi Altındaki Bitkilerde Verimli Gen Düzenlemenin Keşfi
Bitkiler, astronotlara yiyecek, temiz hava ve psikolojik faydalar sağladıkları için uzun süreli uzay görevleri için gereklidir. CRISPR-GEM deneyi, mikro yerçekimi koşulları altında bitkilerde CRISPR gen düzenleme tekniklerinin etkinliğini değerlendirmeye odaklanıyor. Bilim insanları, gen düzenlemenin gücünden yararlanarak bitkilerin uzaydaki stres toleransını artırmayı ve zorlu ortamlarda hayatta kalmalarını ve üretkenliklerini sağlamayı amaçlıyor.
PRANET – Propolisin Mikro Yerçekimindeki Antibakteriyel Etkilerinin Araştırılması
Arı tutkalı olarak da bilinen propolis, çeşitli rahatsızlıklarda tıbbi özellikleri nedeniyle kullanılmaktadır. PRANET deneyi, mikro yerçekimi ortamında propolisin antibakteriyel etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Propolisin uzayda bakterilerle nasıl etkileşime girdiğinin anlaşılması, astronotlar için yeni antimikrobiyal stratejilerin geliştirilmesine yol açarak uzay görevleri sırasında sağlık ve refahlarını sağlayabilir.
Vokalkord
“Vokalkord” adı verilen ilk deney, uzayda yaşamanın neden olduğu yaşamsal tepkileri tespit etmeye ve ses teliyle ilgili değişiklikleri belirlemeye odaklanıyor. Bu deney, insan sesindeki frekans değişikliklerini solunum sistemi içinde analiz ederek, potansiyel sağlık sorunlarını belirlemek için yapay zekâ destekli akıllı saatlerden yararlanmayı amaçlıyor. Ayrıca, mikro yerçekiminin insan sesi üzerindeki etkileri de araştırılacaktır.
Oksijen Satürasyonu
İkinci deney olan “Oksijen Satürasyonu” ise yapay zekâ kullanarak solunum sistemindeki oksijen seviyelerini hesaplamayı amaçlıyor. Bu deney, düşük yerçekiminin insan vücudu üzerindeki etkisini anlayarak, mikro yerçekiminin neden olduğu sağlık sorunlarını tespit etmeyi ve tanımlamayı amaçlıyor. Yapay zeka yardımıyla havadaki oksijen seviyelerinin hesaplanması, mikro yerçekiminin neden olduğu değişikliklerin ve sorunların anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Miyoka
Üçüncü deney olan “Miyoka”, mikro yerçekimi ortamında kurşunsuz lehimlemeye odaklanıyor. Gezeravcı bu deneyi, kurşunsuz bir bileşeni bir elektronik devre kartı üzerine lehimleyerek gerçekleştirecek. Lehimlenen kartlar TÜBİTAK UZAY (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu – Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü) tarafından incelenerek sonuçlar analiz edilecek ve çıkarımlarda bulunulacak.
13 Deney Hakkında Sık Sorulan Sorular
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı uzayda hangi deneyleri yapacak?
Alper Gezeravcı uzaydaki görevi sırasında toplam 13 deney gerçekleştirecek. Bu deneyler, yeni alaşımların geliştirilmesi, katı parçacıkların akışkanlar içindeki dinamiği, mikroalgal yaşam destek sistemleri, bitkilerin tuz stresine tepkisi ve astronotlardaki fizyolojik değişimlerin analizi gibi çok çeşitli bilimsel alanları kapsıyor.
Her deneyin kendine özgü hedefleri ve uzay araştırmaları ve teknolojisine ilişkin anlayışımızı ilerletmek açısından önemi vardır.
Alper Gezeravcı’nın görevi için deneyler nasıl seçildi?
Akademisyenler ve araştırmacılar önerilerini sundular ve bu öneriler Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK Uzay’dan uzmanlar tarafından incelendi. Değerlendirme kriterleri arasında bilimsel katkı, değer, maliyet, zaman çizelgesi, fizibilite ve Uluslararası Uzay İstasyonu’nun altyapısıyla uyumluluk yer aldı. Bu kriterlere dayanarak, görevin gerekliliklerini ve hedeflerini en iyi şekilde karşılayan 13 deney seçildi.
Mikro yerçekiminin malzemeler ve organizmalar üzerindeki etkilerini incelemenin önemi nedir?
Bu olayın etkilerini incelemek, uzay araştırmalarındaki bilgi ve yeteneklerimizi ilerletmek için çok önemlidir. Mikro yerçekimi, erime ve katılaşma süreçleri gibi malzemelerin davranışları ve akışkanlardaki parçacıkların dinamikleri üzerinde derin etkilere sahip olabilir.
Bu etkilerin anlaşılması, uzay ortamları için daha uygun olan yeni malzemelerin ve teknolojilerin geliştirilmesine yol açabilir. Ayrıca, mikroalgler ve bitkiler gibi organizmaların mikro yerçekiminde büyüme ve dayanıklılıklarının incelenmesi, uzayda sürdürülebilir yaşam destek sistemleri ve tarım potansiyeline ilişkin içgörüler sağlayabilir.
Bu deneylerin bulguları gelecekteki uzay görevlerine nasıl katkıda bulunacak?
13 Deney, yüksek sıcaklıklara dayanıklı yeni alaşımların geliştirilmesi uzay aracı bileşenlerinin dayanıklılığını ve verimliliğini artırabilir. Katı parçacıkların akışkanlar içindeki dinamiklerinin anlaşılması daha iyi tahrik sistemlerine yol açabilir.
Mikroalglerin ve CO2 yakalama yeteneklerinin incelenmesi, uzun süreli görevler için yaşam destek sistemlerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Bitkilerin tuz stresine tepkisinin araştırılması, dünya dışı üslerdeki toprak kalitesi hakkında bilgi sağlayabilir. Astronotlardaki fizyolojik değişikliklerin analiz edilmesi, uzay görevleri sırasında sağlık ve refahlarının optimize edilmesine yardımcı olabilir.
Heyecanla sonuçları bekleyelim!
Bu görevde yapılacak 13 deneyin sonuçlarını sabırsızlıkla beklerken, uzay anlayışımız üzerinde yaratacakları etkiyi ve gelecekteki uzay görevleri için ortaya çıkaracakları olasılıkları yalnızca hayal edebiliyoruz.
Yorumlar (4)
Esteensssays:
Ocak 30, 2024 at 1:13 pmSimply desire to say your article is as surprising The clearness in your post is simply excellent and i could assume you are an expert on this subject Fine with your permission let me to grab your feed to keep up to date with forthcoming post Thanks a million and please carry on the gratifying work
Fatih ilhansays:
Ocak 30, 2024 at 7:14 pmThank you very much. Your words encourage and motivate us for new articles. Please let us know what topics you would like to read.
BlogMerkksays:
Ocak 30, 2024 at 2:34 pmcertainly like your website but you need to take a look at the spelling on quite a few of your posts Many of them are rife with spelling problems and I find it very troublesome to inform the reality nevertheless I will definitely come back again
Fatih ilhansays:
Ocak 30, 2024 at 7:16 pmThank you, we will consider your feedback.